학술논문

Bizans Pavlikyanları: İnanç ve Pratikler
Document Type
article
Source
ULUM, Vol 3, Iss 1, Pp 45-68 (2020)
Subject
paulicians
byzantine
orthodox church
history of religions
christianity
faith
dinler tarihi
pavlikyanlar
bizans
ortodoks kilise
hıristiyanlık
i̇nanç
Philosophy. Psychology. Religion
Islam. Bahai Faith. Theosophy, etc.
BP1-610
Language
English
Turkish
ISSN
2645-9132
Abstract
Makalenin konusu Bizans Pavlikyanları, inanç ve uygulamalarıdır. Pavlikyanlar Bizans topraklarında VII.-XII. Yüzyıllar arasında etkili olmuş farklı Hıristiyan öğretisine sahip yarı gizli bir harekettir. Ortodokslar tarafından sapkın kabul edilmeleri nedeniyle gizlidirler. Ancak, güçlü oldukları dönemde Bizans’ı ve Ortodoks Kilise’yi uğraştırmışlarsa da Anadolu’dan kaybolma nedenleri de Bizans’tır. İlk liderleri olan Konstantinos’un 655 tarihinde didaskalos olduğu tahmin edilmektedir. Sonra ikiye bölünen hareket IX. Yüzyılın ilk yarısında Anadolu’da gücünü kaybetmiştir. Konstantinos ve sonraki liderler kendilerini Hıristiyan olarak tanımlamışlardır. Pavlikyan öğretisi Yeni Antlaşma’dan bazı metinleri kabul eder. Ancak, onları, İsa Mesih’i ve vaftiz, evharistiya gibi ayinleri Hıristiyanlardan farklı yorumlarlar. Çoklukla düalist öğretilerle ilişkilendirilseler de ne örgütlenme biçimleri ne de emir ve yasakları onlarınki gibidir. Hıristiyanlıkla ilişkilendirme ise daha açık verilere dayanır. Bununla birlikte teslis, İsa’nın tanrı olarak konumu gibi merkezi hususlarda farklı fikirlere sahiplerdir. Pavlikyanlar Yeni Ahit metinlerinin önemli bir kısmını, özellikle İnciller ve Pavlus’un mektuplarını kabul etmişlerdir. Böylece yeni bir Hıristiyanlık yorumu ortaya çıkarmışlardır. Farklı düşünmeleri, özellikle Hıristiyanlığın temel kabullerinden farklı inanmaları onlar hakkında olumsuz verilerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Farklı yorumları nedeniyle tarih boyunca özellikle resmi Bizans Kilisesi tarafından heretik ilan edilmişlerdir. Bu, onlar hakkında kovuşturmalar, idamlar, göçler, dejenerasyon gibi sonuçları doğurmuştur. Bu durum sürekli gizlenmelerine, dolayısıyla haklarında gerçek dışı bilgilerin çoğalmasına yol açmıştır.