학술논문

Noktürnal Epilepsi Hastalarında Obstrüktif Uyku Apne Sendromunun Pozitif Hava Yolu Basıncı ile Tedavisinin Nöbet Kontrolü Üzerine Etkisi.
Document Type
Article
Source
Journal of Turkish Sleep Medicine. 2020Supplement, Vol. 7, p24-28. 5p.
Subject
*SEIZURES (Medicine)
*ELECTROENCEPHALOGRAPHY
*EPILEPSY
*OXYGEN in the body
*SLEEP apnea syndromes
*SPASMS
*RAPID eye movement sleep
*CONTINUOUS positive airway pressure
*DISEASE duration
*DESCRIPTIVE statistics
Language
Turkish
ISSN
2148-1504
Abstract
Amaç: Epilepsi hastalarında Obstrüktif Uyku Apne sendromu (OUAS) varlığı sık olarak bildirilmiş ve pozitif hava yolu basıncı (PAP) ile nöbetlerin sıklığında azalmaya olduğu gösterilmiştir. Çalışmamızda, noktürnal epilepsi hastalarında OUAS tedavisi ile nöbet sıklığındaki değişimler ve ilişkili faktörler araştırıldı. Gereç ve Yöntem: Son beş yıl içerisinde uyku ve bozuklukları birimimize yönlendirilen tüm noktürnal epilepsi hastaları ardışık ve gözlemsel olarak değerlendirildi. Bulgular: OUAS tanısı konulan 58 noktürnal epilepsi hastasının %74,1'i erkek cinsiyet idi. Ortalama yaş 48,6+14,3 yıl, epilepsi süresi 10,1±10,6 yıl idi. Hastaların 34'ü (%58,7) etkin bir şekilde PAP tedavisini kullandı. Nöbetler 18 hastada (%31,0) aynı sıklıkta devam etti, 14 hastada (%24,2) azaldı ve 26 hasta (%44,8) tamamen nöbetsiz oldu. Nöbet değişimi üzerinde etkili olabilecek demografik faktörler incelendiğinde, cinsiyet (p=0,773) ve yaşın (p=0,998) etkili olmadığı görüldü. Epilepsi ile ilişkili faktörler değerlendirildiğinde, nöbet sıklığındaki azalmanın epilepsi süresi kısa olanlarda (p=0,032) ve nöbet sayısı fazla olanlarda (p=0,027) belirgindi. Nöbet sıklığındaki azalma elektroensefalografide anomali saptanan grupta belirgindi (p=0,005). Uyku etkinliği (p=0,468), yavaş delta uykusu (p=0,264) ve REM uyku evresi (p=0,238) nöbet sıklığındaki azalma ile ilişkili saptanmadı. Apne-hipopne indeksi istatistiksel anlamlı olmamakla birlikte nöbetleri aynı seyreden grupta daha yüksekti (p=0,160), oksijen satürasyonları ise anlamlı bir şekilde bu grupta daha düşüktü (p=0,037). Düzenli PAP tedavisi kullanan grupta nöbet sıklığında azalma %71,9 iken etkin (veya hiç) kullanmayan grupta %66,7 idi; ancak istatistiksel olarak anlamlılığa ulaşmadı (p=0,351). Sonuç: Çalışmamızda kısa epilepsi süresi, fazla sayıda nöbet geçirme ve elektroensefalografide bozukluk saptanması nöbet sıklığında azalma ile ilişkili bulundu. Düzenli PAP tedavisi kullanan grupta nöbet sıklığında azalma daha belirgindi ancak beklenilenin tersine istatistiksel anlamlı değildi. [ABSTRACT FROM AUTHOR]