학술논문

Anjiyotensin Dönüştürücü Enzim (ACE1/ACE2) Gen Polimorfizmi COVID-19 Pnömonisinin Ciddiyeti Üzerine Etkili midir?
Document Type
Article
Source
Mediterranean Journal of Infection, Microbes & Antimicrobials. 2021 Supplement, p109-110. 2p.
Subject
Language
Turkish
ISSN
2147-673X
Abstract
Amaç: Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) pandemisinin etkisi tüm dünyada hız kesmeden devam etmektedir. Anjiyotensin dönüştürücü enzim-2 (ACE-2) Şiddetli akut solunum sendromu-Koronavirüs-2'nin (SARS-CoV-2) hücresel reseptörüdür. Son çalışmalar, ACE-1 ve ACE-2 genleri üzerindeki fonksiyonel gen polimorfizmlerinin COVID-19'un klinik ciddiyeti üzerinde bir etkisi olabileceğini vurgulamıştır. Bu çalışmada, ACE-1 gen insersiyon/delesyon (I/D) polimorfizminin ve ACE-2 peptidaz-2 varyantlarının hastalık şiddeti üzerindeki etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Mart-Mayıs 2020 arasında SARS-CoV-2 PCR (+) COVID-19 pnömonisi nedeniyle yoğun bakım ünitesi (YBÜ) ve serviste takip edilen toplam 100 hasta (50 ciddi/kritik ve 50 hafif/orta olgu) genetik, demografik ve klinik özelliklerine göre karşılaştırıldı. Ciddi seyri etkileyen parametrelerin etkisi ACE II, ID ve DD grupları içerisinde de değerlendirildi. Hastalardan alınan EDTA'lı tüp örneklerinden otomatik QIA symphony DSP DNA Mini Kit (QIAGEN Inc., Almanya) kullanılarak DNA izolasyonu yapıldı. Sanger dizileme analiziyle ACE gen polimorfizmi varlığı araştırıldı. Bulgular: ACE-2 geni ekson 1 ve 2'nin Sanger dizileme analizlerinde polimorfizm ve peptidaz domain varyantları saptanmadı. ACE-1 ID, delesyon/delesyon (DD) ve insersiyon/insersiyon(II) genotiplerinin sıklığı sırasıyla %51, %31 ve %18 olarak belirlenmiş olup daha önce sağlıklı Türk populasyonunda bildirilen oranlarla da benzerdi. D alleli sıklığı YBÜ ihtiyacı olan ve olmayan gruplar arasında benzer saptandı (%50,4'e karşı %49,6). İleri yaş (p<0,001), başvuruda yaygın akciğer tutulumu olması (p=0,000), hipertansiyon (p=0,000), kardiyovasküler hastalık (p=0,03) ve diabetes mellitus (0,005) varlığı, YBÜ hastalarında daha sık tespit edildi. YBÜ ve serviste takip edilen hastaların kan grupları dağılımı benzerdi. Herhangi bir ACE-1 gen polimorfizmi varlığının COVID-19 pnömonili hastalarda YBÜ gereksinimini öngördürmede anlamlı etkisi saptanmadı. Lojistik regresyon analizinde, ACE ID ve DD polimorfizmi olan hastalarda ileri yaş YBÜ gereksiniminin bir belirleyicisi olarak bulundu. Hipertansiyon varlığının, yalnızca ACE ID genotipine sahip hastalarda ciddiyeti öngördürdüğü ve YBÜ gereksinimini 8,7 kat artırdığı tespit edildi (Tablo 1). Çok değişkenli regresyon analizinde, ileri yaş ve başvuru sırasında ileri evre radyolojik tutulum varlığı YBÜ ihtiyacını öngördüren bağımsız belirleyiciler olarak saptandı. Sonuç: Literatürde epidemiyolojik ve biyoinformatik analizlerle yapılan çalışmalarda, D allel sıklığı ve ACE DD gen polimorfizminin ciddi seyir ile ilişkili olabileceği, ancak gerçek hasta kohortlarına ihtiyaç duyulduğu bildirilmektedir. Biyoinformatik analiz ile yapılan tahminler farklı etnik gruplarda gerçek yaşam deneyimleri ve veri analizleriyle doğrulanmalıdır. Türk populasyonunda hastanede yatırılarak takip edilen konfirme COVID-19 pnömonili olgu kohortumuzda ACE gen polimorfizminin ciddi seyir üzerine etkisi saptanmamıştır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]