학술논문

Tularemi Olgusu ve Gentamisin Kullanımı.
Document Type
Article
Source
Mediterranean Journal of Infection, Microbes & Antimicrobials. 2024 Supplement, Vol. 13, p264-264. 1p.
Subject
Language
Turkish
ISSN
2147-673X
Abstract
Giriş: Tularemi, Francisellatularensis'in etken olduğu kuzey yarımkürede görülenzoonotik bir hastalıktır. Rodentlerin dışkı ve idrarıyla temasıyla, kirlenmiş gıda ve su tüketimiyle ve enfekte aerosollerin solunmasıyla bulaşmaktadır. Dünyada en sık ülseroglandüler form görülürken, Türkiye'de en sık orofarengeal form görülür. Olgu: Yirmi yaşında erkek hasta 2 aydır olan boynun sol tarafında şişlik şikayeti ile başvurdu. Tarafımıza başvurusundan önce Kulak Burun Boğaz polikliniğe başvuran hasta, araştırılması için yatırıldı. Yatışı sırasında 20 gün antibiyotik tedavisi aldı. Hastane başvuru öncesinde kuyu suyu/kaynak suyu tüketim öyküsü tariflemektedir. Hastanın bilinen şüpheli hayvan teması yoktu. Fizik muayenede boynun sol tarafında yaklaşık 3x3 cm, ele gelen kitlesel lezyon saptandı. Diğer sistem muayeneleri doğal olarak değerlendirildi. Yatışında bakılan tetkiklerde lökosit sayısı 9.980/mm3, trombosit sayısı 282.000/mm3, hemoglobin 13,3 gr/dl, C-reaktif protein: 38 mg/dl olarak sonuçlandı. Ultrasonografi ve manyetik rezonans tetkiklerinde multipl lenfadenopatiler saptandı. Yapılan ince iğne aspirayon biyopsisi sonucu süpüratif enflamasyon olarak yorumlandı. Türkiye Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Laboratuvarları'na Tularemimi mikro aglütinasyon testinin çalışılması için numune gönderildi. Tetkik sonucunun pozitif gelmesi üzerine hastaya gentamisin tedavisi başlandı. Gentamisin yatışı süresince 10 güne tamamlandı. Hasta takipler sonunda taburcu edildi. Sonuç: Boyunda kitle yapan tablolar arasında temelde doğuştan gelen lezyonlar, enflamatuvar nedenler ve neoplazi değerlendirilmelidir. Enflamatuvar nedenler arasında romatolojik hastalıklar, otoimmün hastalıklar ve enfeksiyonlar yer almaktadır. Özellikle sıklıkla solunum yolu enfeksiyonları, diş ve tiroid ile ilgili nedenler görülmektedir. Daha az sıklıkta tüberküloz, toksoplazma ve tularemi gibi etkenler saptanmaktadır. Tülaremi dünya prevalansı ortalama %0,2'dir. Bu olgularda da orofaringealtularemi özellikle ülkemizde en sık gözlenen formudur. Endemik veya epidemik olmayan bölgelerde, dikkatli fizik muayene ve anamnez bilgisi önem arz etmektedir. Biz olgumuzda yatışı süresince kiloya 5 mg/kg'den gentamisin ile 10 günde ve ayaktan 1 hafta doksisiklin ile yanıt aldık. Aynı zamanda gentamisinin ilk tercih olarak kullanılması ve doksisiklin ile idamede kullanılmasıyla hastalarda fayda sağlanabileceğini paylaşmak için olgumuzu hazırladık. Caspar ve ark.'nın yaptığı çalışmada gentamisin ve streptomisin etkinliği benzer olarak saptanmıştır. Ancak streptomisinde ototoksisite ve nefrotoksisite riski daha yüksek bulunmuştur. Ülkemiz tüberküloz açısından endemik bir bölgedir. Streptomisin anti-tüberküloz tedavide kullanılması nedeniyle, tedavi rejimi gentamisin olarak belirlendi. Bu nedenle tedavi rejimi buna göre revize edildi. Endemik olmayan bölgelerde bile özellikle betalaktam grubu antibiyotik tedavilerine yanıt vermeyen lenfadenopati ile başvuran hastalarda tularemi ayırıcı tanıda düşünülmelidir. [ABSTRACT FROM AUTHOR]