학술논문

RETROGRADE İNTRARENAL CERRAHİ (RIRS): CERRAHİ DENEYİMİMİZ VE KLİNİK SONUÇLARIMIZ.
Document Type
Article
Source
Medical Journal of Suleyman Demirel University. Dec2022, Vol. 29 Issue 4, p515-519. 5p.
Subject
Language
Turkish
ISSN
1300-7416
Abstract
Amaç: Üriner sistem taş hastalıkları ülkemizde ve dünyada sık görülmektedir. Flexıble üreterorenoskop (flex URS) ilk defa 1964 yılında Marshall tarafından tanımlanmıştır ve ilerleyen teknoloji ile birlikte 1987 yılında cerrahi teknik olarak kılavuzlarda yerini almıştır. Endikasyonları hızla genişlemektedir. Bu çalışmamızda kliniğimizde retrograde intrarenal cerrahi (RIRS) uygulanan hastaların verileri retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Gereç ve Yöntem: Mart 2017 ile Ocak 2019 tarihleri arasında Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi (SDÜ) üroloji kliniğinde RIRS yapılmış 106 hastanın demografik verileri, taş boyutları, lokalizasyonları, skopi süresi, taşsızlık oranları ve postoperatif komplikasyonlar retrospektif olarak değerlendirildi. İşlem sonrası tüm hastalar 4 hafta sonra direkt üriner sistem grafisi ve bilgisayarlı tomografi görüntüleme yöntemleriyle değerlendirildi. Bulgular: RIRS uygulanan 106 hastanın (66 erkek, 40 kadın) ortanca yaşı 52 (23-73) yıl olup, ortalama taş boyutu 13,9 (7-19) mm olarak hesaplandı. Ortalama operasyon ve floroskopi süresi sırayla;74 (30-135) dakika, 62 (20-136) saniyedir. İşlem öncesinde hiçbir hastada DJ kateteri yoktu ancak tüm hastalara işlem sonunda DJ kateteri yerleştirildi ve kateter 4 hafta sonra lokal anestezi altında çekildi. On bir (%10,3) olguda üreter darlığı nedeniyle, 8(%7,5) olguda da rezidü taş nedeniyle 2. seans yapıldı.RIRS yapılan taşların 19 (%17,9) üst kalikste, 9(%8,4) orta kalikste, 40 (%37,7) alt kalikste, 38(%35,8) olguda renalpelviste olduğu değerlendirildi. Hastalarımızın % 82,1' inde ilk seansta taşsızlık sağlandığı bulundu. İkinci seans sonrası taşsızlık oranı % 92,5 olarak tespit edildi. Hastaların ortalama yatış süreleri 1,5 gün (1-9) gündü. Beş hastada postoperatif dönemde üriner sistem enfeksiyonu gelişti. RIRS uygulanan hastalarda cerrahi ya da cerrahi dışı nedenle mortaliteye rastlanmadı. Sonuç: RIRS, taş cerrahisinde etkinlik ve komplikasyonlar açısından güvenilir bir yöntemdir. Özellikle ESWL dirençli taşlarda, obez, kas iskelet deformiteli hastalarda, soliter taşlı böbrekte, gebelikte, kanama diyatezinde önemli cerrahi alternatifitir. Teknolojik ilerlemeler ile birlikte tekniğin avantajları da düşünüldüğünde ilerleyen zamanlarda daha aktif kullanılacağı ve yaygınlaşacağı görüşündeyiz. [ABSTRACT FROM AUTHOR]