학술논문

Erken Evre Glottik Larinks Kanserinde Anterior Komissur Tutulumu Tedavi Modalitesini Değiştirir Mi?
Document Type
Article
Source
Turkish Journal of Oncology / Türk Onkoloji Dergisi. 2023 Supplement, Vol. 38, p74-75. 2p.
Subject
Language
Turkish
ISSN
1300-7467
Abstract
Amaç: Erken evre larinks kanserinin (EELK) primer tedavisinde radyoterapi (RT) veya transoral lazer mikrocerrahi (TLM) önerilir. Bu çalışma da anterior komissür tutulumu olan erken evre glottik larinks kanserli hastalarda RT veya TLM sonrası lokal kontrol oranını ve nüks sonrası tedavi modalitelerini araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: 2009 -2021 yılları arasında kurumumuzda RT veya TLM ile 119 erken evre glottik larinks kanseri olan hasta tedavi edildi. Ortanca takip süresi 66 aydı. Hasta özellikleri Tablo 1'de verilmiştir. Yetmiş üç hastaya TLM uygulanırken, 46 hastaya RT uygulanmıştır. Tedavi özellikleri Tablo 2'de verilmiştir. Ortanca radyoterapi dozu 63 Gy'dir (58-70 Gy). 42 hastada ise anterior komissur tutulumu gözlenmiştir. Bulgular: Tüm gruplarda 2-5 yıllık genel sağkalım (GSK) ve hastasızlık sağkalım (HSK) sırasıyla %92, %73 ve %84, %82'ydi. 2 yıllık GSK, sırasıyla RT kolunda %88 iken TLM kolunda %94'tür. GSK için iki tedavi grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p: 0.062). Lokal kontrol (LK) açısından 2 yıllık LK, RT kolunda %86 iken TLM kolunda %83'tür (p: 0.503). Anterior komissür tutulumu olan 42 hastanın otuzuna TLM, 12 hastaya radyoterapi uygulanmıştır. TLM grubunda toplam 8 lokal nüks meydana gelirken RT grubunda nüks olmadı. Nüks olan hastalara göre yaklaşımlar değerlendirildiğinde; RT grubunda toplam 5 lokal nüks ve bir lokorejyonel nüks gözlendi. Nüks sonrası; lokorejyonal nüks gelişen bir hastaya total larenjektomi, 2 hastaya parsiyel larenjektomi uygulandı. Bir hasta inoperabl kabul edildi ve sistemik tedaviye yönlendirildi. Lokal nüks sonrası 3 hasta hızlı progresyon nedeniyle ex oldu. TLM grubunda ise 12 lokal ve bir lokorejyonel nüks görüldü. Bunlardan 7'sine tekrar TLM uygulandı ve altı hastada tedavi sonrası nüks görülmedi. Bir hastaya nüks sonrası 2 TLM daha yapıldı. Üç hastaya parsiyel larenjektomi (PL) uygulandı (sağ hemilaringektomi n=2, suprakrikoid larenjektomi n=1). Parsiyel larenjektomi yapılan hastalardan birine PL öncesi 3 TLM operasyonu yapılmıştı. Bir hastaya total larenjektomi ve diğer bir hastaya radyoterapi uygulandı. Bir hastaya ise progresyon sonrası total tiroidektomi ve seviye 6 boyun diseksiyonu uygulandı ve ardından RT aldı. Hızlı progresyon nedeniyle hasta ex oldu. Sonuç: LK, HSK ve GSK açısından iki tedavi grubu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı. Ancak anterior komissür tutulumu varlığında TLM grubunda 8 lokal nüks meydana gelirken, RT grubunda nüks olmadı. Özellikle erken evre larinks kanserli ve anterior komissür tutulumu olan hastalarda güvenle RT önerilebilir. Nüksler açısından iki grup değerlendirildiğinde; cerrahi kolunda lokal nüksler daha çok olmakla beraber salvaj cerrahi tedavi sonrası lokal kontrol daha yüksek olarak saptandı. [ABSTRACT FROM AUTHOR]