학술논문

Management Of Carotid Artery Stenosis: Experiences in Dokuz Eylül University Hospital.
Document Type
Article
Source
Journal of Neurological Sciences. 2008, Vol. 25 Issue 1, p25-31. 7p. 2 Color Photographs, 2 Charts, 3 Graphs.
Subject
*BRAIN diseases
*MENTAL illness
*ATHEROSCLEROSIS
*CAROTID artery
*ARTERIAL stenosis
*NEURORADIOLOGY
*ENDARTERECTOMY
*CEREBROVASCULAR disease
*DEVELOPMENTAL disabilities
*PATHOLOGICAL psychology
Language
ISSN
1300-1817
Abstract
Beyin damar hastalıkları, dünyada ikinci, gelişmiş ülkelerde üçüncü sıklıkta karşılaşılan ölüm nedenidir. Bütün inmelerin %20'si karotis aterosklerozuna baǧlıdır. Karotis arter stenozu tedavisi, etkin bir medikal tedavi ve nöroradyolojik girişimsel tedavi (stentleme) ya da cerrahi (endarterektomi) tedaviyi içerir. Dokuz Eylül Üniversite hastanemizde 2003 yılından bu yana, asemptomatik ya da semptomatik karotis hastaları Nöroloji, Girişimsel Radyoloji ve Kardiyovasküler Cerrahi Anabilim dallarından ilgili öǧretim üyelerinin katılımı ile oluşturulan multidisipliner bir konsey tarafından deǧerlendirilip, tedavi kararı ve koruma stratejisi belirlenmektedir. Haziran 2003- Eylül 2007 tarihleri arasında büyük bölümü nöroloji kliniǧince gönderilen 139 olgu hastanemiz karotis konseyinde tartışılmıştır. Bu makalede karotis konseyinde deǧerlendirilen ve tedavi planlamaları yapılan hastaların özellikleri, tedavi karar ve sonuçları doǧrultusunda edinilen deneyimler tartışılmıştır. Konseyde deǧerlendirilen toplam 139 hastanın, 37'sine sadece medikal tedavi ile izlem kararı verilmiş, 97 hastaya girişimsel tedavi, 5 hastaya endarterektomi önerilmiştir. Girişimsel tedavi uygulanan 97 olgudan 3'üne intrakranial stent uygulanmıştır. Ekstrakranial stent uygulanan 94 hastadan 8'ine subklaviyan, 86'sına karotis stenti uygulanmıştır. Karotis arter stentleme işlemi sonrası 2 olguda major, 5 olguda minör komplikasyon gelişmiştir. Sonuçta karotis stent uygulamasının deneyimli merkezlerde ciddi komplikasyon riski yüksek olmayan, endarterektomiye alternatif bir tedavi seçeneǧi olduǧu düşünülmüştür. Merkezler kendi olanaklarına, deneyimlerine göre girişimsel ya da cerrahi tedavi önerisinde bulunmalı, hastaya her iki seçenek de sunularak birlikte karar verilmelidir. Ideal olan merkezimizdeki gibi, nörolog, girişimsel radyolog ve vasküler cerrahların olduǧu konseylerde bu kararların alınmasıdır. Önemli olan semptomatik hastaların, tek başına medikal tedaviye ek olarak, girişimsel tedavi ve endarterktomiden birine daha gereksinim duyduǧudur. Bu tedavilere eklenen optimal medikal tedavi ile hastalar ikinci bir inmeden korunmaya çalışılmalıdır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]