부산대학교 도서관

Amaç: Sarkoidoz insidansı 20 ve 39 yaşları arasında pik yapmakta iken, yaşlı olgularda görece düşüktür. Çalışmamızda, sarkoidoz hastalarının demografik ve klinik özelliklerinde yaşa bağlı değişiklikler olup olmadığını belirlemeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Hastane veritabanımızı kullanarak 2008 ve 2014 yılları arasında, Uluslar arası Hastalık Sınıflama (ICD) tanı kodu D86 olan hastalara ait verileri, retrospektif olarak topladık. Hastalar yaş aralığına göre üç gruba ayrıldı: 20-39 yaş (Grup 1), 40-59 yaş (Grup 2) ve 60-80 yaş (Grup 3). Bulgular: ICD tanı kodu D86 olan toplam 3988 hasta çalışmaya alındı. Uygun olmayan hastalar çalışma dışı bırakıldıktan sonra vaka sayıları Grup 1, 2 ve 3'de sırasıyla 276, 641 ve 352 oldu. Gruplar, demografik özellikleri, ICD tanı kodları ve laboratuar parametrelerine göre karşılaştırıldı. Kadın hasta oranı Grup 3'de Grup 1 ve 2'ye göre anlamlı oranda yüksekti (p=0,000). ICD tanı kodu alt kırılımlarına göre gruplar arasında farklılık yoktu (p=0,19). Kan üre azotu düzeyi Grup 3'de anlamlı oranda yüksek iken (p=0,000), serum anjiyotensin-konverting enzim (ACE) değerleri anlamlı oranda düşük bulundu (p=0,010). Kadın ve erkeklerde ortalama ACE düzeyleri arasında fark yoktu (sırasıyla, 50,8±39,3 ve 59,1±45,5mg/dL) (p=0,18). Sonuç: Tüm yaş gruplarında sarkoidoz hastalarında kadın oranı daha yüksek olup, akciğer sarkoidozu en sık saptanan prezentasyon şekli idi. Yaşlı hastalarda (≥60 yaş) gençlere göre serum ACE düzeyleri daha düşük bulundu. [ABSTRACT FROM AUTHOR]