학술논문

Behçet sendromunda ven duvar kalınlığı artmıştır.
Document Type
Article
Source
Journal of Turkish Society for Rheumatology. 2018, Issue Supp1, pS25-S26. 2p.
Subject
Language
Turkish
ISSN
2651-2653
Abstract
Amaç: Behçet sendromunda (BS), alt ekstremite venöz tromboz (AEVT) vasküler tutulumunun en sık karşımıza çıkan formudur. AEVT'nun görüntülenmesi esas olarak intraluminal trombüsü ultrasonografi (USG) ile tespit etmeye yönebktir. Vasküler tutulum açısından yüksek riskli hastaları öngörmede rutinde kullanılan bir biomarker bulunmamaktadır. Yapılan bir MR çalışmasında, BS'unda ven duvar skoru (ven duvar kalınlığı ve kontrast tutulumu) sağlıklılara gore daha yüksek bulunmuş. Bir diğer çabş-mada, doppler USG kullanarak ölçülen VDK'nın vasküler tutulumu olmayan BS hastalarında, ankilozan spondilit ve sağlıklı kontrollere karşılaştırıldığında daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bu nedenle de ven duvar kalınlığının vasküler tutulumu öngörmede kullanılabileceği düşünülmüştür. Biz araştırmamızda alt ekstremite venöz tutulumu olan ve olmayan Behçet hastalarında ve sağlıklılarda B-mod doppler ultrasonografi (USG) aracılığıyla alt ekstremite venlerin duvar kalınlıklarını ölçmeyi amaçladık. Yöntem: Çalışmamıza AEVT olan 47 BS hastası (40 E/7 K), AEVT olmayan 50 BS hastası (43 E/7K) ve yaş ve cinsiyet uyumlu 38 sağlıklı kontrol (31 E/7K) dahil edildi. Bağımsız 2 radyolog hastalıklara kör olarak B mod USG aracılığıyla her iki bacakta ana femoral ven (CFV), yüzeyel femoral ven (SFV) ve vena safena magna (VSM) venlerinin duvar kalınlıkları ölçtü. Bulgular: Tablo SS-27'de görüldüğü gibi, hasta grupları ile sağlıklı grup yaş açısından, hasta grupları ise hastalık süresi açısından benzerdi. AEVT öyküsü olan hastaların ortalama ilk tromboz yaşları 26.4±5.8 yıl idi. İki gözlemci arasında çok iyi uyum vardı (kappa=0.9). Ölçülen her damarın ven dumar kalınlığı AEVT olan ve olmayan BS hastalarında sağlıklı kontrollere göre anlamlı olarak daha yüksek bulundu. En yüksek VDK ise AEVT olan BS hastalarında saptandı. Sonuç: Klinik ve radyolojik olarak vasküler tutulumu olmayan BS hastalarında, derin ve yüzeyel alt ekstremite venlerinin ve-nöz duvar kalınlığının artmış olduğunu saptadık. VDK'nın BS'de klinik vasküler tu tulumunu öngörmede faydalı olup olmayacağı gözlem süresinin uzaması ile daha net anlaşılacaktır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]