학술논문

Nörogelişimsel psikiyatrik bozuklukların doğum mevsimi ile ilişkisinin incelenmesi.
Document Type
Article
Source
Medical Journal of Suleyman Demirel University. 2016, Vol. 23 Issue 3, p81-86. 6p.
Subject
Language
Turkish
ISSN
1300-7416
Abstract
Amaç: Nörogelişimsel psikiyatrik hastalıkların etiyolojik nedenleri arasında doğum mevsiminin yer alabileceği ve D vitamini eksikliği ve enfeksiyonların patogenezde rol oynadığı ileri sürülmektedir. Mevcut verilerde tutarsızlıklar olmasına rağmen, ülkemizde doğum mevsimi ilişkisini inceleyen çalışmalar kısıtlıdır. Bu çalışmada, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), tik bozukluğu, obsesif kompulsif bozukluk (OKB) ve otizm spektrum bozukluğunu (OSB) içeren çocukluk çağı nörogelişimsel bozukluklar ile doğum mevsimi arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Üniversite hastanesi çocuk ve ergen psikiyatrisi polikliniğine bir yıllık süreçte ilk kez başvuran olguların dosyaları değerlendirildi. Doğum mevsimleri, aldıkları psikiyatrik tanılar, doğum şekli ve zamanı geriye dönük olarak incelendi. Nörogelişimsel psikiyatrik bozukluk grubuna DEHB, OKB, OSB, tik bozukluğu tanısı alan olgular dahil edildi. Kontrol grubuna nörogelişimsel bozukluk sayılmayan anksiyete bozuklukları, depresyon, enürezis, enkoprezis ve uyum bozukluğu tanısı olan olgular alındı. Doğum mevsimi açısından gruplar karşılaştırıldı. Bulgular: Toplam 616 olgunun %29,2'si (n=180) kız, %70,8'i erkekti. DEHB tanısı alan olguların en fazla yazın (%30,3), OSB tanısı alanların kışın (%32,9), tik bozukluğu olanların ilkbahar (%29) ve OKB olgularının kış (%36,8) mevsiminde doğmuş oldukları belirlendi. Ancak tanılar ve mevsimler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu (p>0.05). Nörogelişimsel bozukluklar ile kontrol grubu arasında da doğum mevsimleri arasında anlamlı bir ilişki bulunamadı (p>0.05). Sonuç: Çalışmamızda nörogelişimsel psikiyatrik hastalık tanıları ile doğum mevsimi arasında ilişki saptanmamıştır. Doğum mevsimselliğini kıyaslamak için daha büyük hasta gruplarını içeren ve etkili olabilecek prenatal ve perinatal riskler, D vitamini seviyesi, anne beslenme durumu gibi diğer karıştırıcı faktörlerin incelendiği daha kapsamlı araştırmalara ihtiyaç vardır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]