학술논문

Meme Radyoterapisinde Aksillaya Hipofraksiyone Doz Uygulamanın Lenfödeme Etkisi.
Document Type
Article
Source
Turkish Journal of Oncology / Türk Onkoloji Dergisi. 2023 Supplement, Vol. 38, p57-57. 3/4p.
Subject
Language
Turkish
ISSN
1300-7467
Abstract
Amaç: Meme kanseri tedavisi sonrasında hastanın yaşam kalitesini düşüren en önemli şikâyetlerden biri lenfödem gelişimidir. Common toxicity criteria version 5 (CTCv.5) ekstremite ödemini uzuvlar arası en büyük çap farkını = %5 olarak tanımlamaktadır (1). MA.20 çalışmasında lenfödem; vücut kitle indeksi (VKİ), çıkarılan lenf nodu sayısının =8 olması ve nodal radyoterapi alanının genişliği ile ilişkili bulunmuştur (sırasıyla p<0,001, p=0,004 ve p=0,004) (2). START-A çalışmasında 10 yıllık takipte konvansiyonel rejime kıyasla 41,6 Gy / 13 fraksiyon (fr) radyoterapi alan hasta grubunda daha fazla lenfödem görülürken (sırasıyla %16,3 ve %22,5; p = 0,45); 39 Gy / 13 fr radyoterapi alan hasta grubunda daha az lenfödem görülmüştür (sırasıyla %16,3 ve %8,2; p = 0,16). START-B çalışmasında ise konvansiyonel rejime kıyasla 40 Gy / 15 fr radyoterapi alan hasta grubunda daha az lenfödem gözlenmiştir (sırasıyla %13,5 ve %4,7; p=0,21) (3). Bizim çalışmamızın amacı, meme kanserli hastalarda adjuvan radyoterapi sonrası CTCv.5'e göre lenfödemi etkileyen tedaviyle ilişkili faktörleri değerlendirmektedir. Gereç ve Yöntem: 09/07/2020-08/03/2022 tarihleri arasında kliniğimize başvuran meme kanseri tanısı alan ve meme ± lenf nodlarına adjuvan radyoterapi uygulanan, en az 6 aydır takipli 96 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar VKİ, meme ve aksiller cerrahi yöntemi (meme koruyucu/mastektomi ve aksiller disseksiyon/sentinel lenf nodu disseksiyonu), adjuvan kemoterapi (+/-), aksiller radyoterapi (+/-), radyoterapi şeması (standart/hipofraksiyone) ve adjuvan hormonoterapi (+/-) ile lenfödem ilişkisi açısından CTCv.5'e göre değerlendirilmiştir. İstatistiksel analiz için ki-kare bağımsızlık testi kullanılmış ve p<0,05 değeri anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Toplam 96 hastanın CTCv.5'e göre değerlendirilmesinde 45 (%45,8) hastada lenfödem tespit edilirken (Şekil 1); iki kol arasındaki çap farkı ortalama %5,7 (0-%34,21) ve 1.38 cm (0-6,5 cm) bulunmuştur. Lenfödem ile ilişkili olabilecek tedavi faktörlerinin karşılaştırması Tablo 1'de özetlenmiştir. Aksiller radyoterapi uygulanmış 44 hasta değerlendirildiğinde hipofraksiyone rejime kıyasla standart radyoterapi şeması lenfödem riskini istatistiksel anlamlı olarak arttırmıştır (p=0,036). Alt gruplar incelendiğinde aksiller radyoterapi ve sentinel lenf nodu disseksiyonu (SLND) uygulanan hastalarda hipofraksiyone rejimin daha güvenli olduğu gözlenirken (p=0,005); aksiller radyoterapi ve aksiller disseksiyon (ALND) uygulanan hastalarda rejimler arası lenfödem gelişiminde istatistiksel anlamlı fark gözlenmemiştir. Sonuç: Meme kanserinde aksillaya yaklaşımda günümüzde kullanımı yaygınlaşan sentinel lenf nodu biyopsisi sonrasında hipofraksiyone radyoterapi uygulanması lenfödem riskini konvansiyonel rejime göre azaltmaktadır. [ABSTRACT FROM AUTHOR]